
Hıdırellez kalbimde
Hıdırellez bedenimde bugün
Hıdırellez nefesimde
Hızır gibi yetiştim kendime bugün
Dün gece yarısı Gül ağacının oraya gittim, Hızır ile İlyasın buluştuğu ağacın oraya
Saklandım, gizlice dinledim, nefesimi tutup… Saklanamamışım 🙂 Beni gördüler, gülümsediler “bırak nefesini de, gel otur dediler”
Tüm gece dinledim, gül kokusu ve Mayıs esintisi eşliğinde
Sabah içimde bir başka tazelik uyandım bugün
Dışarıda aramak niye İlyası?
İlyas benim, kendimi yenileyen benim İlyas
Her sabah her gün meditasyona oturup,
İçsel diyaloğumda kaybolmayan benim İlyas. “Düşünsene şimdi diye bir şey var, ne kadar şanslıyız! istediğin anda şimdi var, yine yeniden” diyen, ve demekle yetinmeyen, onu bilen, yaşayan benim İlyas
Fotoğraf çekerken heyecanla, her anı öldürüp, yeniden doğuran benim İlyas
Kendini sabote etmeyen benim Hızır
En tuhaf düşünce hallerinin arasında duran, durmayı anımasayan
şimdinin içinde olan bitene bakmayı farkındalıkla seçen
oradan tekrar usulca, yavaş yavaş ilerleyen
ilerledikçe adımları dansa dönüşüp
yaşamın akışına karışan benim Hızır
İlyasının aynasında kalbi daha da çok açılan benim Hızır
Bu halin paylaşıldıkça arttığını bilen, o yuzden de gönül gözüyle gören dostuyla buluşup birlikte erimenin tadını çıkaran benim Hızır da, İlyas da
ve eğer karantinadaysam, görüşemiyorsam dostumla, arkadaşımla
o zaman da içimdeki “bilge dostla”, “şamanla”, “bilenle”, “zamansız, mekansızla”, ya da her ne olarak adlandırıyorsam onunla buluşmayı bilen benim Hızır
Yeşillendim, karardım, kızardım, sarardım bugün
Bugün tüm renkler bende
Hıdırellez kutlu olsun!