Yazın birinde

Bir yaz rüyası başlamak üzere, senin için, senin içinden…

Neden mi?

Çünkü varlığın hep burada artık

En zor hallerin arasında nefes almayı öğrendin

Türlü türlü iç sesinin arasına artık Rumi’nin sesi de girdi

Ve sana sıkıştığında “ağla” diyor

Hani “aşk yüzlerce farklı dilden konuşur” ya

ağlamak o dillerden biri diyor

gülmenin olduğu gibi…

belki de en kıymetlilerinden, en hakikilerinden, en şifalı, en sessiz ama en netlerinden…

Hüzün ve haz kabının eşit derecede genişlediğini daha da çok anlıyorsun

Rüyanın içinde gittikçe daha çok uyanıyorsun

ve bu uyanma fena halde gerçek biliyorsun

Dans ediyorsun

Mevsimlere direnmiyorsun artık

Direnmenin bile bir dansı olabileceğini anlıyorsun hatta

Direncine kocaman bir evet dediğinde, içinde açılan aşk alanına hayret ediyorsun

Ve o aşk seninle yüzlerce farklı dilden konuşmaya devam ediyor…

Aşk hem haz hem hüzündür biliyorsun

Aşkın dillerini heyecanla öğrendikçe, dinlemeyi de kavrıyorsun

Dinledikçe duyuyorsun

Ve bugün de işitiyorsun ki

en başta da söylediğim gibi: “Bir yaz rüyası başlamak üzere, senin için, senin içinden”