
Pazartesi güzelleri bu hatunlar…Kıvrımlı, etine dolgun…Şimdi moda kaslı ve ince olmak; bir zamanlar balık etiymiş…başka zaman başa türlüydü, gelecekte nasıl olacak bilmiyorum…derken kadın bedeninin üzerinde hep bir baskı, hep bir şekillendirme, müdahale…
Kadın olsun erkek olsun, beden kutsal…Dikkatle, şefkatle bakılmalı, sevilmeli ve dokunulmalı…
Tapınak gibi davranılmalı….kiloluyuz, fitiz ya da değiliz….Her nasılsak…!
Beden utanç kaynağı olarak yerleşti içimize; ama beden utanç değil keyif ve kutlama kaynağı…
Bu hafta için pazartesi davetim, bedenlerinize şefkatle bakın aynalarda…Diğerlerinin bedenlerine de şefkatle bakın…dokunun sevgiyle kendinize, kendinizi bir diğerini “çirkin” ya da “kilolu” olarak yargılarken yakaladığınızda, yavaşlayıp dikkat verin: bir mindfulness gongu olsun içinizde yankılanan…keyif verin bedeninize bu hafta…
Davetimi bitirirken bir anımı paylaşacağım. Zen inzivasında Avustralyalı bir aşçı vardı, harika vegan yemekleri yapıyordu…Bir akşam “kilo alacağım bu gidişle, yemekleriniz çok lezzetli” demiştim. “iyi ya, senden daha çok olacak bu yeryüzünde o zaman” diye cevap vermişti…:)
Daha çok var olun, bedenin içinde kalın, şefkatle, sevgiyle ve en önemlisi de keyifle❤