
Yağmur dilemiştin ya en yabanından geçen gün
Çok değil iki gün önce
Devam edebilmek için bir yağmur gerekirdi bazen en yeşilinden,
en tatlı peri kokulusundan
En seslisinden
Bir de onun gözleri vardı koyu yeşil, yağmurlu bu sabahta
Naif kalbini, çocuk gözlerini gösterdi ya bu sabah sana
Simsiyah erkekliğinin arkasına gizlediği
Elin kalbinde dinlemedin mi onu?
Bütün acısını çekip almak istemedin mi bir nefeste?
Yapamazdın biliyorsun
Onun yerine
Yeşil nedir diye sordun
Tam o esnada
O bayıldığın flamenkoda
Meola bir “ayy” demedi mi, yemyeşil
Şimdi Akdeniz’de olmak istemez miydin diye konuşan parçada?
İşte o zaman sustu zihnin
Bir pazar sabahı
Aylardan Ekim.