
Çember çalışmalarında, şifanın vazgeçilmez parçası şu olurdu geri bildirimlerde: “yalnız değilmişim; başka bir aileden, başka bir arka plandan, başka bir kültürden, başka bir jenerasyondan bir insanın da ruhunu boğan, kalbini acıtan böyle bir durum varmış…
Kendini olduğu gibi, “kaçmadan”, varlığıyla buluşarak ifade eden bir insan güçlüdür…ve ruhunu boğan, kalbini acıtan her ne ise ona karşı silahlanmaya başlamıştır bile…Silah sevgiden, kendini savunmalara, ispatlamalara kalkmaya çalışmadan ifade etmedir…Silah her zaman şiddet dolu olmak zorunda değil…
Son zamanlarda şöyle laflar işitiyorum, özellikle de erkeklerden…”bunu söylediğin çok iyi oldu, hikayeni, deneyimini paylaştığın çok iyi oldu”…
İlle de bir çalışmada olmak zorunda değiliz; “kol kırılır yen içinde kalır” anlayışı gerilerde kaldı; çünkü saçmadır…
Davetim, kırılan kollarınızı, kırılan kollarınızı nasıl iyileştirdiğinizi, ya da iyileştiremediğinizi paylaşın…
Paylaştıkça iyileşiyoruz, birleşiyoruz, ışığımızı fark ediyoruz….
Güze bir Çarşamba dilerim…