
Haftanın altarı Artemis için, ay, doğa ve av tanrıçası Artemis’den…
Daveti cesaret, özgüven, macera ve vahşi benliğe dair…
Benim Artemis arketipi ile ilk gerçek tanışmam yıllar önceydi…belki on yıl önce…O zaman atılmış tohumları demek tanrıça arketiplerinin içime, şimdi anlıyorum…
İstanbul Arkeoloji Müzesindeydim ve ertesi gün hayatımda ilk defa konser verecektim…İnanılmaz heyecanlıydım; hatta korkudan kendimi paralize etmiştim desem abartı olmaz…:) “durup dururken nereden çıktı bu yaşta (32) birden caz söyleme hevesin?” ile başlayıp “kendine niye eziyet çektiriyorsun?” İle devam eden iç seslerimle baş başaydım…
O müzeye birçok kez girmiş ve her yerini doya doya gezmiş olsam da o gün farklı bir şey oldu…müzeyi gezdirmek istediğim arkadaşımı Antik Mısır bölümünde bırakıp bir garip içgüdü ile içeri doğru ilerlemeye başladım ve kendimi Artemis tapınağında buldum…Av tanrıçasının bana söyleyeceği bir şey var mıdır diye safça merak ettiğimi anımsıyorum. Bomboş zihnimle tapınağın kalıntılarının arasında yürümeye devam ettim
Ve işte cevap gelmişti bile:
“korkundan kurtulmak siye bir şey yok. Korkuna rağmen sahneye çıkacaksın” iç görüsü bedenimdeydi…Koşarak uzaklaştım ve arkadaşımın yanına gelip “Artemis benimle konuştu” dediğimi hatırlıyorum…”Keşke seni yalnız bırakmasaydım, bu konser seni çok gerdi”..deyip gülmüştü…
Amatör şansı diye bir şey de var ya hani o yüzden mi bilinmez ama ilk konserim beklediğimden de iyi geçmişti ve gelenler ilk konserim olduğuna inanamadıklarını söylemişti…
Ve bugün Artemis der ki:
Korkuna rağmen
Korkunla savaşmadan, ona şefkatle tanıklık ederek
Bir yeryüzü aşığı
Bir yeryüzü avcısı gibi tekrar başla
Git o yapamadığın konuşmayı yap
Seni beslemeyen o insanlardan uzaklaş
Hayır deme cesareti göster.
Ya da evet deme cesareti göster
Ve hayalin için bir adım at
Daha önce kalbin kırılmış olsa da aşk olasılığını yine davet et kalbine…
O yarana, o travmana yepyeni gözlerle tekrar bak…
Devam et.
Olduğun gibi göster kendini…
Yine yeniden avlan.”
Davetini kabul edenlere yardım ettiği de söylenir…😇
İyi akşamlar!