Geçen sene bu vakitlerde yayımlanan Başka bir halde olmak mümkün yazımda bahçede yürüme meditasyonundan bahsetmiştim…Anları dikey keserek, sadece yürümek için yürümekten bahsetmiştim…hatta sevgili öğretmenim Thich Nhat Hanh’ın dediği gibi yeryüzüne öpücük kondurarak yürüyormuş gibi bir yürümek…
Zaman içerisinde bu meditasyona kendi deneyimlerinden, kendi ruh hallerimden bir ilave yaptım aslında…zihnin adımları farkında atmasından ziyade, ayaklarımın beni götürmesine izin vermek…oldum olası ayaklarımı ayrı sevmişimdir…yürüme deneyimlerimi yazarken ve onları fotoğraflarken de farkettim ki ayrı sevmemin nedenlerinden biri de yeryüzüne en yakın ve en yaren parçam olmaları…:) bu basit ama içime işleyen bilgiyle devam ettiğimde artık izin veriyorum ayaklarım beni götürüyor, bu harika bir his…hem kendileri yer yüzüne yakın olmanın yanı sıra ayrıca her şeyi bildiğini sanan zihnimden de en uzak parçam…bu sabah yorgun, bitkin ve hatta hasta uyansam da..beni getirdikleri son nokta bu hal…
Önce merak
Sonra adım
Sonra kutlama
Sonra dans…
iyi karantinalar
Ayrıca Dünya Star Wars Gününüz de kutlu olsun
May 4.