
Yağmurlu bir Haziran günü
Mayıstan nasibini almış kalbin
Nisanı fikrinden çıkaramamış aklın
Martı tam koklayamamış ruhun
Ve Şubatın sihrini hanımeli kokusunda bal gibi hatırlayan ayaklarınla
otururken,
Beyaz elbisenin fistolarından havayı soluyup heyecanlanınca tenin,
aşk dolu bir solukta
Onun yetiştirdiği beyaz bir güle basacak ayakların,
tatlı acı bir telaşla
Ve tenine batan diken anlatacak ayaklarına
Onun tüm bildiklerini
Aklın ayaklarına yanaşacak yağmurun altında
Adım adım
Gülün tüm bilgisini içecek ayağından
Barışacaklar…
Etrafta beyaz güller her açtığında
Bilgisi aşka dönüşecek
Gülün öptüğü bir havada…