
“Aslında çok basit bir gerçek söz konusu: gezegenin daha fazla başarılı insana ihtiyacı yok. Fakat acil olarak daha fazla barış yanlısına, şifacıya, yenilikçi lidere, hikaye anlatıcısına ve her türlü aşığa ihtiyacı var. Kendi meskenlerinde yaşamı iyi yaşamayı bilen insanlara ihtiyacı var. Dünyayı yaşanılır ve insani kılmak üzere mücadeleye katılmaya hevesli, manevi cesarete sahip insanlara ihtiyacı var; ve bu niteliklerin aslında genel geçer tanımlanmış başarı kriteleriyle pek bir alakası yok.”
Bu yazıyı David Orr’un Ecological Literacy” kitabından çevirdim. Kalbimde epey resoanans bulan bir yazı; insanların tuhaf başarı kavramlarını ağızları sulana sulana anlatışlarını dinledikçe, “başarısız” olduğunu düşünen ama bu dünyaya verecek harika hediyelerinin olduğunun farkında olmayan danışanları dinledikçe, bir iki uyanmış “kara koyun” hariç dayatılan kültürün hakim olduğu ortamlarda dillendirilen genel geçer iletişimlere tanıklık ettikçe, bu his kalbimde daha da çok güçleniyor…:)
Bir ek yapmak istiyorum lakin:) Daha fazla dansa, hediyelerini korkusuzca yeryüzüne sunan insanlara, sonucu değil süreci önemseyen, sezgilerini kullanan, derin bir hayvan sevgisi barındıran, yaratıcılığını ortaya döken, küçük şeylerin farkında olan, kendi karanlığına kocaman bir sevgiyle bakabilen kendinden razı sevgililere ihtiyacı var, evet her türden.
Yeni, yepyeni yılımız kutlu olsun.