
Sağ kulağımın üzerine yatmış
Sol kulağımı ateşe vermiştim
Gözlerim karanlığın içindeydi
Koca Ananın rahmi kadar koyuydu orman.
Ve sımsıcaktı Hiç
Her şey yerli yerine oturmuştu
Bir tek dolunay ayaktaydı
Canım ısınmış
Ayaklarım üşümüş
Kanım zifiri kararmıştı.
Hiç böyle öldüm mü derken
Toprak kokusu aldı burnum
Ateş konuştu sol kulağıma
Onu gördüm
Bir çırpıda düştü maskesi
Ayaklarım ısındı
Canım soğudu
Boşaldı içim
Ay girdi oraya
Ateş söndü.
Bir nefesli harika çalıyor imdi kulaklarımda…