🔊
Ruh o kadar farklı bir gündeme sahip ki…Zihnin sürekli konuşmaları var mesela; kalp duygulardan geçiyor, üzülüyor, seviniyor, seviyor. Ruh, içgüdü, hayvan, yaban her ne derseniz deyin, o yeryüzüne bağ kurarken kendi öykülerini yaratıyor, bilinmeyen diyarlardan, görünmez sihirlerden gelen mesajları dinliyor ve bedene anlatıyor, vajinayı açıyor, üçüncü gözü canlandırıyor, kol ve bacaklara, şifalı ellere güç veriyor…
Bugün benim ruhum Şahmeran’da…bir meditasyonda belirdi çünkü.
Şahmeran kimdir?
Yaygın mite göre Şahmeran, bir yeraltı ülkesinde yılanları ile beraber yaşamaktadır.
Başı insan gövdesi yılan şeklinde efsanevi bir yaratıktır. Şahmeran’ın hangi bölgede yaşadığına dair bazı inanışlar da vardır. Bu yerlerden biri de Tarsus diğeri ise Mardin’dir. Yılan deyince benim aklıma Lilith dişisi, yer altı ülkesi deyince İnanna geliyor. Şahmeran da belki bu dişi enerji formlarına ahbaptır diye düşünüyorum:) 21 Aralık en uzun geceye doğru giderken yerin altına bir yolculuk yapmak için Şahmeran’dan daha ilham verici bir figür düşünemiyorum…Öyküye göre başını yiyenlere şifa, bedenini yiyenlere ölüm ve kuyruğundaki yılanlar yiyenlere şifa bilgisini, şifacılığı vermiş…Onun ritüeli için koku olarak çörek otu yağı ile kendi elde ettiğim Artemisia yağının karışımına karar verdim. Dansını karanlık, sisli ama enerjik bir ezgide yapacağım.
“Görgüsüne bilgisine
göz koyduğun,
talip olduğun
yüzyıllardır yerin altında.
O yüzden
Sis eşiğine geldiğinde
Gözlerini kapat
İşe yaramazlar
Daha önce hiç basmadığın gibi bas
Yerin göğe bakan yüzüne.
Ve sus,
Sis konuştuğunda…”
🖤🌱