Dilim damağımda
Bir ayağım diğerinin üzerinde
Sol elim sağ elime koşulsuz kavuşmuş
Kapattım kendimi, daha güzeli için
Kelimelerim sussun da
Karşımdaki yeşillenmiş dağ bana seslensin diye
Kuzgunun konduğu taze dal az ötemde hala oynarken havada
Aynı havada bir de örümcek ağı asılı
Gözümün içinde bir ışıma
Usul usul dağa yaklaşan bir tanrıçanın adımlarının sesleri
Her adımında benim sularımda bir canlanma
Açık mavi bir gökte, tek başına kalmış bir hiçlik bulutu
yeni aya doğru ilerliyor
Ayak tabanlarımda bir sonraki varacağım durağın
Bilinmeyen bilgisi
Ağzımda senin yetiştirdiğin gülün tadı
Demime kattığım
Karşımda senin yetiştirdiğin gülün bakışı
Dağa yaklaşan tanrıçanın kokusu içinde
Mayıs sakin
Ama bitkin değil
Tüm olabilecekleri hesaplamış kelimelerle
Tanımadığım birinin selası var bir de aynı havada
Gülle beraber dinliyoruz
Tanrıçanın adımlarından daha yüksek değil lakin sesi
Asla olmadı.
Bir tek sen yoksun
Gülün burada
Her damla içeriden,
dışarısı etkisini yine kaybetti…
Ne mutlu.
Sen yoksun da
Gülüşün burada
Dışarısı yok
Bir sen
Bir gülün
Bir de ben…